تحميل...

Peygamber Muhammed, Allah’ın rahmeti ve selamı üzerine olsun, bu surenin Kur’an’da benzersiz olduğunu vurgulamıştır. Önceki kutsal kitaplarda benzeri bir şey indirilmemiştir. Bu sureyi samimiyetle okumak, kişinin Müslüman olarak gerçek inancını gösterir.

Hamd’ın yalnızca Allah’a ait olduğunu söylemekle, O’nun mükemmel sıfatlara sahip olduğunu ve tüm nimetlerin tek kaynağı olduğunu kabul etmiş oluruz. Bu kabul, ibadetin özüdür ve yalnızca O’nun ibadete layık olduğunu teyit ederiz.

Arapça’da “rab” terimi, İngilizce “Lord” kelimesinden daha kapsamlı anlamlar içerir. Sahiplik, yaratma, sürdürülebilirlik ve tüm varlıkların bakımı anlamına gelir. Allah’ın yaratıklarıyla olan ilişkisi sadece Yaratıcı olma ilişkisidir, babalık anlamında değildir; bu nedenle, O’nun çocukları olduğu iddiasını ortadan kaldırır. Kur’an, sürekli olarak Allah’ın tek Yaratıcı rolünü hatırlatarak ilahi soy iddialarını reddeder.

Rahman ve Rahim, kökü merhamet anlamına gelen iki Arapça kelimedir. Rahman, Allah’ın tüm yaratıklara dünya ve ahirette olan kapsamlı merhametini ifade ederken, Rahim, müminlere olan özel merhametini ifade eder. Rahman, yaratılmış bir varlık için kullanılmazken, Rahim sınırlı bir şekilde yaratıklar için kullanılabilir.

Allah, tüm günlerin ve olayların nihai sahibidir. Hesap Gününde, O yalnızca mutlak egemenliğe sahip olacaktır, bu da bize dünya hayatının geçici olduğunu ve burada yaptıklarımızın ahirette değerlendirileceğini hatırlatır.

Önceki ayetler, yalnızca Allah’a ibadet ettiğimizi ve yalnızca O’ndan yardım istediğimizi beyan eder. Bu ayet, yalnızca Allah’a ibadet etmenin ve O’na itaat etmenin önemini vurgular. Yardımın nihai kaynağı olarak yalnızca O’nu kabul ederiz, ancak O’nun iradesi dahilinde başkalarına yardım eder ve yardım alırız.

Allah’ın sıfatlarını kabul ederek ve O’na olan bağımlılığımızı ifade ederek, O’ndan bizi doğru yola iletmesini isteriz. Bu yol, Kur’an’da detaylandırılmış ve tüm peygamberler tarafından öğretilmiştir; Nuh, İbrahim, Musa, İsa ve Muhammed dahil. Kur’an, bu rehberliğin kesin kaynağıdır.

Kur’an’da tarif edilen doğru yol, teorik bir yol değildir; geçmişte doğru insanlar tarafından izlenmiştir. Müslümanlar olarak, tüm peygamberlerin tek bir Allah’a ibadeti öğrettiğine inanırız.

Dinin doğrularını bilip de buna göre davranmayan ve bu nedenle Allah’ın gazabına uğrayanların yolundan uzak durmayı dileriz. Dini kendi isteklerine göre şekillendiren ve bu nedenle sapmış olanların yolundan da uzak durmayı dileriz. Bu sapmalar, genellikle Allah’a saygısızlık etmek, O’nun sözlerini istedikleri gibi çarpıtmak ve dini bahaneyle ahlaksızlık yapmayı içerir.


(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir